Upload Yaparak Kazanın
İnternette paylaştığınız dosyalarınızdan para kazanmak istemez misiniz? Hemen tıklayın ve garantili,risksiz ve kolay ek gelir kapısı elde edin !
Boş Zamanınızda Yapabileceğiniz 16 Ek İş
Çogumuz Dell bilgisayarlarının kurucusunun aslında boş zamanlarında bilgisayar toplayarak bu işe başladığını duymuşuzdur , aslında bu ekonomik krizde biraz ekstra para hiç de fena olmaz...
Bedava Hotfile Premium Hesaplar
1 Ocak 2011 tarihi itibariyle Hotfile Premium şifreleri aşağıdadır. Çalışan hotfile premium hesap şifreleri burada devamlı olarak güncellenecektir. Sizinde bulduğunuz premium hesabları burada yayınlayabiliriz. Sizler için hotfile kullanıcı adı şifrelerini direkt olarak verdik. Hiçbir indirme yapmadan sahip olabilirsiniz...
1 Ocak 2011 Cumartesi
Hayata +1 puan katmak


Kim isterki dümdüz bir hayat yaşamak ? Sıradan ve sıkıcı... Aslında hayatımızı küçük dokunuşlarla mükemmel bir hale getirmek kendi elimizde... Okuduktan sonra 'bu muydu canım
?' diyebilirsiniz,önemli nokta da burası işte,küçük dokunuşlar,büyük mutluluklar.
1- Günlük Yazın;O gün neler yaşadınız düşünün önce,sonra da bunları defterinize geçirin.İçinizden geçenleri yazın ama,'birileri okur mu acaba?' diye düşünerek sakın ola ki gösterişlik cümleler kurmayın.Kendiniz olun.
2-Hafta da bir kez uzun zamandır görüşemediğiniz birine vakit ayırın.
3-Çok sevdiğiniz kişilerin listesini yapın,daha sonra onların hayatınızdan çıktığını düşünün,ve böyle bir durumda neler yapabileceğinizi nasıl ayakta dimdik durabileceğinizi bir köşeye yazın.Bir gün mutlaka işinize yarayacaktır.
4-Çok sevdiğiniz bir şeyin koleksiyonunu yapmaya başlayın.Yüzük,kolye,toka,kalem vs. Canınız sıkıldıkça onlarla oyalanın.İnanılmaz keyif verecektir.
5-Bir kumbara yapın kendinize,ama öyle kolay açılanlardan olmasın.Hergün mutlaka 25 kuruş'ta olsa para atın oraya.Dar bir anınızda ilaç gibi gelecektir.
6-İnsanlara gülümsemekten çekinmeyin,tek bir gülümsemeyle bütün günü kurtarabilirsiniz.
7-Yatmadan önce 'dua' etmeyi alışkanlık haline getirin.
8-Yağmurlu havalarda müzik dinleyerek kısa yürüyüşler yapın,hayatınızı irdeleyin.
9-Özel zevklerinizi iş haline getirin; Örneğin yağlı boya tablo yapmayı çok seviyorsunuzdur,bunu internette yaptıklarınızı sergileyip satarak iş haline getirebilirsiniz.
Google Adsenseden Ban Almamak İçin 6 Kural


1)-Genellikle sitenizin içeriğiyle uyuşmayan “Pahalı Kelime” dediğimiz sözcükleri* tıklama başına yüksek ücret veren (1$ veya üzeri) reklamların gözükmesi için kullanmayınız. Bunu Google fark ettiği zaman
sizi banlayabilir. Bu kelimelerin bazılarını dikkatli olmanız için söylüyorum: Student Loan* Adult* Free XXX* Forex. Google bunu sevmiyor çünkü bu da bir çeşit dolandırıcılık.
2)-Asla ama asla “Lütfen reklamlara tıklayın* Sitenin devamlılığı için bir tık* Reklama tıklmayan siteden atılır.” gibi şeyler yazmayın ister bunu dolaylı yoldan ima edin veya site üzerinde caz caz bağırın ama yapmayın. Google bunları görünce sizi hemen banlayacaktır çünkü; Google’un istediği kullanıcı türü reklama tıklayıp kapatan cinsten değil* reklama isteyerek ve ilgisini çektiği için tıklayan cinstendir. Bu yönteme genelde teşvik yöntemi denir.
3)-Oklarla veya bazı sembollerle reklama tıklayın gibisinden şeyler yapmayın veya kişiyi reklama tıklamaya zorlayan şeyler yapmayın* bu da teşvik yöntemlerinden biridir fakat; sitenin ilgi çekici veya dikkat çekici yerlerine reklamları koyarak kişinin ilgisini çekecek reklamları görmesini sağlayabilirsiniz.
4)-Kendi reklamlarınıza asla tıklamayın! Varsayınki reklamınıza tıkladığınız bilgisayardan* Google hesabınıza girdiniz… Bir baktınız kısa bir süre sonra banlanmışsınız. Google bunu bilgisayardaki cookielerden ve IP numaranızdan anlamaktadır.
5)-Reklamlara on kere veya yirmi kere tıklamak ise reklamlara hiç tıklanmamasından kötüdür çünkü; Google* aynı IP numarasından çok fazla kez tıklandığında* bunu fark ediyor ve gelen parayı engelliyor. Bunun üstünede sizi banlıyor* Google için bu bir sahtekarlık!
6)-İnsanlara MSN üzerinden reklam linkini vermeyiniz çünkü; Google referrer olarak MSN sunucusunu gördüğünde* pek hoşlanmayacaktır ve sizide hiç acımadan banlayacaktır.
Etkili Öğrenme ya da Öğrenmeyi Öğrenme


Öğrencilerin çoğunun sorunu, etkili bir öğrenme gerçekleştirememek. Bu yazımda öğrencilerin işine yaracağına inandığım, etkili öğrenmeye dair bir şeyler yazacağım. Öğrenme etkinliklerinizin amacını, sadece okul için değil, “hayat için öğrenme “ şeklinde değiştirin. Etkili Öğrenmenin ya da öğrenmeyi öğrenmenin bir lüks değil, kesinlikle bir ihtiyaç olduğunun farkına varın . Günümüzde, bu bilgi ve teknoloji çağında sadece okuma-yazma bilmeyenlerin değil, “öğrenmeyi öğrenemeyenlerin” de cahil sayılacağını ve cahil kalmaya mahkum kalacağını kesinlikle bilin! Günümüzde yeni bilgilerin müthiş bir hızla üretildiğinin ve hızla yayılıp, hızla eskidiğinin farkında olun; sadece bu gerçek bile “öğrenmeyi öğrenme”yi zorunlu kılar. Etkili bir öğrenme için, “öğrenme amaçlarınızı” ve “hayat amaçlarınızı” belirleyin. Yani bir amacınız, gerçekleştirmek istediğiniz bir hayaliniz olsun. Çünkü her şey ilk önce zihinde/hayalde başlar, sonra dış dünyada gerçekleşir. Hayalinizde olmayan bir şeyi, gerçek dünyada da asla yaşayamazsınız. Bir hayal, birçok hedefleri içerebilir. Bu hedefleri sırasına göre gerçekleştirmeye zihninizi programlayın. Kendinize, öğrenme yeteneğinize ve başaracağınıza İNANIN. Eğer yeterince inanabilirseniz, imkansız gibi görünen şeyler bile mümkün olabilir. Çünkü, “inançlar, kendilerini gerçekleştiren kehanetler gibidirler”. “Yapamam” derseniz haklısınız, yapamazsınız.” Yapablirim, başarabilirim derseniz yine haklısınız, başarabilirsiniz. O halde siz, “başaracağınıza inanın”. Her türlü başarıyı ve mutluluğu HAK ETTİĞİNİZE inanın. Hedeflerinize TUTKU ile bağlanın. Hedeflerinize adanın. Hedefleriniz sizi gece geç yatırsın, sabahleyin erken kaldırsın. Eğer böyle bir tutkuya ve adanmışlığa sahip olursanız, okul hayatında da hayat okulunda da başarılı olursunuz. Okul hayatında “zorunlu öğrenciler” değil, “gönüllü öğrenciler” olun. İsteyerek, severek öğrenin. Ders konularına İLGİ ve MERAK duyun. İlgi ve merak, öğrenmenin motorudur. Daha çok okuyun. Zihninizde ne kadar çok bilgi olursa, yeni bilgileri daha çabuk ve doğru olarak anlarsınız. Ayrıca eski bilgilerinizle yeni öğrendiğiniz bilgilerden, daha farklı, yeni bilgiler üretmeye zihninizi zorlayın. Esasen öğrenmek de aslında budur; yani, mevcut bilgilerinizden yeni anlamlar, yeni bilgiler üretmek. Daha hızlı okumaya kendizi zorlayın. Gerek duyarsanız “hızlı okuma eğitimi” alın. Etkili dinlemeyi öğrenin. Aslında çoğumuz “etkili dinlemenin” ne demek olduğunu bilmiyoruz. Kendinizi ders çalışmaya ve öğrenmeye şartlandırın ve bundan zevk alın. Mümkünse sürekli aynı odada ve masada ders çalışın. Çünkü o belirli oda ve masa, etkin ders çalışma ve öğrenme için – zihninizde bir tetikleyici(çapa) oluşturur. Her çalışma seansı 20-60 dakika (en çok) olması uygundur. Bu seanslar sonunda en az 10 dakika dinlenin. Ders çalışma seanslarınızın süresini ne kadar az tutarsanız, dolayısıyla ne kadar çok ara verirseniz, öğrendiklerinizin zihninizde kalma ihtimali o kadar yükselir. Örneğin, 70 dakikada iki seans yaparsanız, iki defa ara vermiş(dinlenmiş) olursunuz. Bu, tek seansda 70 dakika ders çalışmaktan çok daha yararlıdır. Bir gün içinde öğrendiğimiz bilgilerin yaklaşık %70’ni 24 saatte unuturuz. Bu unutmayı engellemenin yolu, her gün düzenli tekrar yapmaktır. Tekrar, bilgileri unutmamızı engeller, dolayısıyla bilgilerin uzun süreleri hafızaya kaydedilmesini sağalar. Gece yatmadan hemen önce ve sabahleyin uyanınca yapılan kısa tekrarlar unutmayı engellemek için çok etkilidir. Yeni bir bilgiyi öğrendikten hemen sonra kısa bir tekrar yapın(5-10 dakika). 24 saat sonra yine bir tekrar yapın. Bir hafta sonra , bir ay sonra ve üç ay sonra yine küçük birer tekrar yapın. Bu tekrarlardan sonra artık o bilgiler, tamamıyla zihninize (uzun süreli hafızaya) kaydolmuş demektir.
Konsantrasyon eksikliğinden kurtulmak


|
GÜZEL VE ÇİRKİN


Bir sabah kalkıpta aynaya bakınca "Ben niye böyleyim?" cümlesi döküldümü ağzından? Hiç isyan ettin mi tanrıya karşı seni biraz daha güzel yaratmadı diye? Aklından ne geçiyor bilmiyorum ama cevabın evetse mutlaka okumalısın bu metni çünkü senin hakkındaki gerçekler gizlenmiş olabilir bu metinde... Sakıncası yok aslında sahip olmadığın "şey"leri istemenin tabiki kadere inanmak şartı ile! Kader mi, şaşırdın değilmi kadere inan dediğimde? Çoğu insan kaderi önceden yazılmış bir tiyatro oyununda söyleneni harfiyen uygulamak diye tanımlar. Yanlış kader aslında ölçüden ibarettir. İnsanın değeri kadar yük biner üstüne. Örnek vereyim hemen elinde 5 ve 10 kg. dan oluşan pazar poşetlerin, biri 8 diğeri 16 yaşında ikide evladın var. Nasıl paylaştırırsın? Hafif poşeti küçük çocuğuna ağır olanıda büyüğe verirsin değil mi? İşte aynen de öyledir tanrı sana taşıyabileceğin kadar yükü verir fazlasını vermez, senide hakettiğin derecede ödüllendirir. Çirkin değildi hiçbir insan aslında senide "O" yarattı benide "O" yarattı. İnsanın değerini belirleyen kavram yaptıklarıdır. Nice insanlar var şeytan girmiş bedenine ama dünya güzeli, ondan bir hayır bekleme; nice yiğitler var dünya üzerinde görünüşüne aldanıp sırtını dönme! Kendini bulmalısın huzur yolunda yapabildiklerini belirlemelisin daha fazlasını ise yapmaya çalışmalı ama olumsuz sonuçlara karşı küsmemelisin dünyaya. Barış ki kendinle güzellikler sana gelsin. Zamanında felanca şehirlerinde iki zat yaşarmış bunlar geçimlerini ticaretle sağlarlarmış. Bunlardan 1. si kötümser, acıma bilmez, sadaka vermez, Hak tanımazmış, ikincisi ise iyimser mi iyimser, mutluluğu insanlardan esirgemeyen yüzünde güller açan bir insanmış. Bir gün bunlar ticaret yapmak için şehirlerinden ayrılmış ve ikisininde amacı aynıymış; ekmek paralarını çıkarmak ve sağ sağlim dönmek yurtlarına. 1. zat bir gitmiş ki şehire karşısında ne görsün, dört bir yanda açlık, sefillik, ölüm ve korku varmış, 2. zat ise gittiği şehirden pek memnun kalmış, eğlence cümbüşü her yer, festival havasında geçiyor her gün. 1. zat ne ticaret yapabilmiş ne de eğlenebilmiş üstelik gördüğü manzaraya dayanamayıp kendini şaraba vermiş. 2. zat ise hem ticaretini yapmış hemde eğlenmiş doyamamış o şehre. En sonunda ayrılık günü gelmiş çatmış. Tam bu ikisi şehirinden ayrılacaklarken tenha bir yerde rast gelmişler. İyimser tüccar hemen anlamış halini dostca sırtını avuşturup "Ey muhterem kardeşim ne diye böyle kötümser olursun ki, dünyaya nasıl bakarsan öyle görürsün sen şimdi diceksin bana iyi bakmakla dünya iyi olurmu diye. Derdini veren Allah şifasınıda verir. Sen onlar için üzülme yeterki sadakanı ve ver secde et Allah için." demiş. Şimdi siz soracaksınız bunlar başka şehirlerde değilmiydi birinde sefalet diğerinde sefa, birinde ölüm diğerinde festival. Aynı şehirlere gitmişle bu iki tüccar, ama 2 sinin görüşleri farklı imiş. Peki ya sen nasıl bakıyorsun dünyaya? Günlerin isyan ederek mi geçiyor eğer öyle olsa bile anlamışındır ankatmak istediğimi. Umarım her zaman mutlu kalırsın. Çünkü dünya çok güzel....
SEO'da Back-Link ve Keywords Değeri


Back-link diğer sitelerin sizin sitenizi veya sitenizdeki bir içeriğe verdikleri bağlantılardır.Arama motorları için back-link sayısı önemlidir.Diğer sitelerle iletişime geçerek karşılıklı olarak anlaşabilirsiniz.Karşı taraftaki sitenin webmasterına ulaşıp anlaştıktan sonra bir an önce sitenize diğer sitenin linkini
verin ve diğer siteyi kontrol edin.Genellikle çoğu webmaster sözünü tutar.
Piyasadaki pek çok dizine kaydolun.Tek taraflı bağlantı vermenin en kolay yolu çok sayıda dizine kaydolmaktır.
Back-link için sitenizde rss desteği olması önemlidir.RSS sitenize yeni içerik eklendiğinde kullanıcının haberdar olmasını sağlar.
DOĞRU ANAHTATR KELİME NASIL SEÇİLİR(KEYWORDS)
Keywords siteniz için oldukça önemlidir.Hedef kitlenin size daha kolay ulaşabilmesini sağlar.
Arama motorları belirtiğiniz anahtar kelimeleri sitenizde görmek ister.Örneğin;Anahtar kelimelerinizden bir tanesi “spor” ise aram motorları sitenizde spor yazısını görmek ister.Eğer bunu görmezse sitenizi banlayabilir ve yükselmesini engelleyebilir.
Sitenizde yoğunluklu olan kelimeleri bulan sitelerden keywords öğrenin ve ona göre bir anahtar kelime zinciri oluşturun.Unutmayınki hedef kitlenize ulaşabilmenizdeki en önemli etkendir.
Anahtar kelimelerinizi bulurken şu sitelerin epey yardımcı olacaktır. www.google.com/trends ve www.google.com/insights/search. Bu hizmetler hangi kelimenin ne kadar arandığını bilen hizmetlerdir.
Web sitenizdeki kelime yoğunlunu araştırmak için şu siteyi kullanabilirsiniz.www.iwebtool.com/keyword_density_Bilgisayar Güvenliği İçin Birkaç Püf Nokta


Her geçen gün değişen ve yenileşen bilgisayar sektöründe kişiye yönelik tehditlerde bir çığ gibi artmakta. Neredeyse her gün yeni virüsler icat edilmekte. Ve elbette ki her geçen gün birileri bu salgından nasibini almaktadır. Bir virüs yüzünden bütün belge ve dökümanlarınız, programlarınız ve işinizle ilgili her şeyi kaybedebilirsiniz. Peki önlem aldınız mı? Eğer bu sorunun cevabı "Ne yapmalıyım?" ise size söyleyebileceğim bir kaç madde var;
1-) Bilişim konusunda savunma yapabilmek için çok okumalı ve araştırmalısınız. Bir sorun karşısında kısa yoldan bir bilgisayarcıya format attırmak yerine sorunu siz çözmeli hatta kendi bilgisayarınıza kendiniz format atmalısınız.
2-) Sıkı bir güvenlik, sıkı bir FİREWALL ile sağlanır. Firewall kısaca güvenlik duvarı demektir. Sizin izniniz olmadan başka bir kullanıcının bilgisayarınıza müdahale etmesini veya bilgi sızdırmasını önler. İşte bu yüzden de anti-virüs kullanmak yerine İnternet security kullanmak en iyisidir.(İnternet security ile anti-virüsün en önemli farklarından biride gelişmiş FİREWALL'dır.)
3-) Bilgisayar başında gözü açık olmak gerekir. Bir belge veya program indirdiğimizde mutlaka virüs taramasından geçirmeliyiz. İllaki bilgisayarımız virüs yüzünden çökcek diye bir kaide de yok aslında virüsler dışında sistem-program çakışması, sistem dosyasının silinmesi... gibi nedenlerle de bilgisayarınız çalışmayabilir. Bunun için yapmanız gereken en önemli şey "sistem geri yükleme noktası" oluşturmak. Peki bunu nasıl yapmalıyız? Güvenli bir geri yükleme noktasına format atıldıktan sonra yapılırsa ulaşılır. Bunun için format attıktan sonra Başlat-programlar-donatılar-sistem araçları-sistem geri yükleme seçilmeli, gelen pencereden sistem geri yükleme noktası oluştur seçildin ve ileriyi tıklayın. Yeni gelen pencerede bir açıklama girilmelirir ve girdikten sonrada tamama tıklayın. İşte bu kadar. Bazende bilgisayarınız açtığınızda program çakışması yüzünden Windows Hoşgeldiniz yazısında donup kalıyor böyle durumlarda bilgisayar güvenli modda açılmalı ve en son yüklenen program silinmelidir. Lakin iyi bir kullanıcı herşeyden önce format atmayı ve format atmadan önce yedek almayı bilmelidir. Format işte o zaman kaçınılmaz son olmaktan çıkar ve kurtarıcı konumuna geçer. Peki nasıl yedek alabiliriz? Bunun bir çok yolu var ama benim tercihim ghost almadan yana. Ghost bilgisayarın bir kopyasını başka bir yere kaydedip sorun anında kopyanın alındığı ağna sistemi geri yüklemek olarak özetlenebilir. Örnek olarak http://www.kullan.net/ 'ten böyle programları indirebilir ve ticaret amacı güdülmeden deneyebilirsiz.(Norton ghost içinizi görür.) Şimdilik bu kadar önlem kişisel bilgisayarınız için yeterli olur sanırım. Ve işte size araştırmanız için bir kaç kelime ,eminim bunları kavradıktan sonra gerisi kendiliğinden gelecektir; -Firewall -Anti-virüs -Trojen -Ghost -İşletim sistemi...
Facebook'u Kapatabilirler mi?


Ekim ayı, türk Facebook kullanıcıları için önemli bir aydı.Çoğunuzun fark etmiş olduğu üzere.Birkaç düşman edinmeden 500 milyon dost edinemezsin alt metniyle vizyona giren Facebook filmi Türkiye'de ilk haftada 250 bin kadar seyirciyle buluştu.Ki o hafta vizyona giren filmler arasında bu rakam,ikinci en büyük rakamdı.Yani vizyona girdiği hafta sinemalarda en çok izlenen ikinci film oldu. Bu arada hükümet de boş durmadı.Ekim ayı içinde Cebit Bilişim Fuarı için gazetecilerle konuşurken, Facebook hakkında mahkemelerin aldığı pek çok aleyhte karar bulunduğu ve sitenin Türk mahkemelerindeki davalara müdahil olup kendini savunmamasını, ilgili iddialara yanıt vermemesi halinde kapanmasının an meselesi olduğunu dile getirdi. Ancak YouTube, Vimeo, Groovyshark gibi dünyaca ünlü sitelerin erişime kapatılmadan önce bizzat bakan tarafından uyarıldığını daha önce hiç görmemiştik ki sizi bilemem ama bu ayrıcalık beni çok şaşırttı sevgili okuyucular. Ama işin üç yüzünü anlamanızın önemli olduğunu düşünüyorum;o yüzden lafı hiç uzatmadan, kısaca anlatıcam. Facebook'a tanınan bu ayrıcalığın, hakkında onca sonuçlanmış dava olmasına rağmen hala kapatılmamasının arkasında sihirli bir rakam var:25 milyon. Nedir bu 25 milyon? Facebook'a üye olan Türk vatandaşlarının sayısı. Bu da bir siyasi partinin asla karşısına almak istemeyeceği bir güç.Yani Facebook'un kapatılmasına izin verecek siyasi parti, büyük ihtimalle siyasi intiharını gerçekletirmiş olacak. Daha kısa söylemek gerekirse, Facebook'u YoutTube veya diğer yasaklı siteler gibi erişime engelli bir site haline dönüşmekten koruyan tek güç, sizsiniz. Farkında olmadan yarattığınız bu kamuoyu gücü önüne gelen keyfgini kaçıran her siteyi hiç düşünmeden kapatabilen, kimsenin ona karşı koyamayacağını düşünen sansürcü bir zihniyeti ezip geçiyoar.Geri adım attırıyor. Bir çoğunuzun yaşı henüz çok küçük ancak ortak bir amaç ve düşünsel payda etrafında birleşmenin nasıl bir güç oluşturduğuna dair, dünyada eşi benzeri kolay görülemeyecek bir deneyim yaşıyorsunuz.Kulağınıza küpe olsun.
Yeni Girişimci Desteği (toplam 27.000 geri ödemesiz + 70.000 geri ödemeli)


Girişimcinin bu destekten faydalanabilmesi için;
· Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi tamamlayarak katılım belgesi alması gerekmektedir. Girişimci belgesini aldıktan sonra işletmesini kurarak hazırlayacağı İş Planı ile KOSGEB Hizmet Merkezlerine Yeni Girişimci Desteği için başvuru yapabilir.
· veya İŞGEM’de yer alan bir işletme olması gerekmektedir.
Destek ödemeleri, işletmenin talep ettiği destek kapsamında, yapmış olduğu harcamalara ilişkin fatura, fatura yerine geçen belge tutarının ödendiğini gösterir banka dekontu, tahsilat makbuz vb. belgeleri KOSGEB Hizmet Merkezine ibrazından sonra, ödemeye esas tutar üzerinden işletmeye ödeme yapılır.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi;
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi 60 saatlik ücretsiz eğitimlerdir. 1-1,5 ay kadar sürmektedir.
Eğitim dört ana modülden oluşmaktadır;
Modül 1: | Girişimcilik özelliklerinin sınanması, iş fikri geliştirme ve yaratıcılık egzersizleri |
Modül 2: | İş planı kavramı ve öğeleri (pazar araştırma, pazarlama planı, üretim planı, yönetim planı, finansal plan) |
Modül 3: | İş planı öğelerinin pekiştirilmesine yönelik atölye çalışmaları |
Modül 4: | İş planının yazılması ve sunumunda dikkat edilecek hususlar |
Eğitim ana modüllerine %80 oranında devam eden katılımcılar katılım belgesi almaya hak kazanır.
Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri;
1- KOSGEB Hizmet Merkezleri tarafından veya
2- KOSGEB’in işbirliği yaptığı kurum ve kuruluşlar tarafından verilmektedir.
Eğitimden faydalanabilmek için;
Size en yakın KOSGEB Hizmet Merkezine başvuru yapmanız gerekmektedir. Eğitim ile ilgili detay bilgiler (ne zaman başlayacağı, eğitim saatleri vb.) Hizmet merkezlerinden alınabilir. Hizmet merkezlerinin iletişim bilgilerinewww.kosgeb.gov.tr den erişilebilir.
Ayrıca İŞKUR aracılığı ile de girişimcilik eğitimleri verilmektedir. Verilen eğitimlerin ön şartı işsiz olmak yani İŞKUR’a kayıtlı olmaktır. İŞKUR’a ve Uygulamalı Girişimcilik Eğitimlerine başvurular İŞKUR İl Müdürlüklerine yapılmaktadır. Eğitim ile ilgili detay bilgiler (ne zaman başlayacağı, eğitim saatleri vb.) İŞKUR İl Müdürlüklerinden alınabilir. İŞKUR İl Müdürlüklerinin iletişim bilgilerine www.iskur.gov.tr den erişilebilir.
Ayrıntılı Bilgi için: KOSGEB Çağrı Merkezini (444 1 567) arayabilirsiniz.
Yeni Girişimci Desteği kapsamında verilen destekler aşağıda yer almaktadır;
A) İşletme Kuruluş Desteği
Geri ödemesiz olan bu desteğin üst limiti;
§İşletme kuruluş giderleri (sicil kaydı, oda kaydı, kuruluşa ilişkin noter masrafları, zorunlu izin ve ruhsat giderleri) için 3.000 TL,
§İşletme kurulmadan önce girişimcinin belgelendirmesi kaydı ile, iş kurmaya yönelik olarak aldığı teknik, hukuki, mali, iş planı, etüd, fizibilite çalışması için danışmanlık giderleri için 2.000 TL
olmak üzere toplam 5.000 TL’dir.
B) Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat Ve Ofis Donanım Desteği
Desteğin başlangıç tarihinden itibaren 12 ay içinde satın alınacak makine, teçhizat ve ofis donanımları için geri ödemesiz olarak verilen bu desteğin üst limiti 10.000 TL’dir.
Desteğin başlangıç tarihinden itibaren 24 ay içinde gerçekleşen işletme giderlerine yönelik geri ödemesiz olarak verilen desteğin üst limiti her ay için 1.000 TL olmak üzere toplam 12.000 TL’dir.
Aşağıda belirtilenler işletme gideri olarak sayılır:
§Personel net ücretleri (asgari geçim indirimi net ücrete dahil edilmez),
§Elektrik, su, ısıtma, telekomünikasyon, işyerinde ürün/hizmet üretim amaçlı kullanılan makinelere ait yakıt giderleri.
D) Sabit Yatırım Desteği
Desteğin başlangıç tarihinden itibaren 24 ay içinde satın alınacak, makine ve teçhizat için banka teminat mektubu karşılığı geri ödemeli olarak verilen bu desteğin üst limiti 70.000 TL’dir.
Yeni Girişimci Desteği Destek Unsurları
DESTEK UNSURU | ÜST LİMİT (TL) | DESTEK ORANI (%) (1. ve 2 . Bölge) | DESTEK ORANI (%) (3. ve 4. Bölge) | |
İşletme Kuruluş Desteği | Geri ödemesiz | 5.000 | 60 (Kadın veya özürlü girişimci:70) | 70 (Kadın veya özürlü girişimci:80) |
Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat ve Ofis Donanım Desteği | Geri ödemesiz | 10.000 | ||
İşletme Giderleri Desteği | Geri ödemesiz | 12.000 | ||
Sabit Yatırım Desteği | Geri Ödemeli | 70.000 |
Erkekler Kadınların Hangi Davranışlarından Nefret Ederler?


İlişki öncesi eş seçiminde taraflar ,karşı cinste çeşitli özellikler aramaktadırlar.Bazıları alt benliklerini ön plana çıkartır ve cinselliği ön planda tutarlar;bazıları ise üst benliklerini ön plana çıkartır ve toplumsal statüye önem verirler.Bir kısmı için süperego ilişkilerde eş seçiminde çok önemlidir.
İlişkide eş seçme yöntemlerinin kimi zaman ilişkinin devamına olumlu etkisi olmuş ; kimi zamanlarda ise olumsuz etkilemişdir .Bu makale ilişkiye erkek gözüyle bakmaktadır,ancak erkeklerin kadınlardan ne beklediği değil;erkeklerin kadınların hangi davranıuşlarınan hoşlanmadığı ile ilgilidir.
Erkekler durmak bilmeden konuşan kadınlardan pek hoşlanmazlar.Ayrıca erkeklerin susturmak amaçlı efor harcamaları kadınlara karşı nefret duygusunun artmasına neden olur.
İlişkilerde güven kavramı çok önemli yere sahiptir.Güven hissini azaltıcı etkiye sahip merak ve eşyaların karıştırılması kavramı kadınlarda içgüdüsel olrak mevcuttur.Bu içgüdüsel davranış erkekleri kadınlara yakınlaştırmak yerine uzaklaştırmaktadır.
Kıskançlık,kadınların erkekleri bunalttığı bir kavramdır.Özellikle erkeklerin kız arkadaşlarınla geçiridiği zaman sonrası hararetli tartışmalar yaşanmaktadır.Bu tartışmaların bedelini maalesef ilişkide her iki tarafta ödemektedir.
Kadınlardaki alışveriş tutkusu, erkekler tarafından normal karşılanmamakla beraber ilişkide bir diğer soruna da neden olmaktadır.Bu tutum kadınlarda doyumsuzluk derecesine ulaşabiliyor.Aşırı harcanan paralar ve zaman kaybı erkeklerin bunalmasına neden olmaktadır.
Son olarak, seksin erkeklere karşı koz olarak kullanılması ;erkeklerin katlanamadığı davranışların başında gelmektedir.Erkeklerin basit ihtiytaç olara gördükleri seks ihtiyacının kadınlar tarafından reddedilmesi,kadınların erkeklere karşı üstünlük kurduğunu düşüncesine kapılmasına neden olur ancak bu üstünlük ilişkinin geleceği üzerinde olumsuz etkiye sahiptir.
Erkekler, saydığmız bu beş davranıştan hiç hoşlanmazlar.Bu davranışlarda bulunup ya da bulunmamak kadınlara kalmış.
Windows 7'de XP Mode (Buna Bayılacaksınız! -Resimli Anlatım.)


Önemli not: Sorunsuz Çalışmaktadır. Resimler bizzat kendi tarafımdan çekilmiştir.
Windows Virtual PC PROGRAMINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ!
Ben Win 7 ile uyumlu olmayan SOLİDWORKS PREMIUM 2010 SÜRÜMÜNÜ KURUYORUM.Malum Win 7'den XP'ye geçmeyi istemediğim için böyle bir şeytanlık buldum.
Visual Studio Ortamı ve Visual Studio 2010 Yenilikleri


Merhaba sevgili .net severleri sizlere bu derste Visual Studio ortamını tanıtıcağım. Öncelikle Visual Studio Microsoft’un yazılım geliştiricileri için geliştirdiği ve sürekli desteklediği yazılım geliştirme ortamıdır. Visual studio’nun en önemli özelliği birden fazla platformu içerisinde barındırmasıdır. Ben şuan Visual Studio 2010 versiyonunu kullanıyorum ve diğer Visual Studio sürümlerine göre çok hızlı ve performanslı olduğunu sizlere söyleyebilirim. Biraz da Visual Studio 2010 yeniliklerinden bahsedelim; • Visual Studio 2010 bizlere daha esnek bir çalışma alanı sağladı. • Veri tabanı bağlantısında yenilikler getirildi. • Team System ile takım çalışmasına destek için geliştirirdi. • Fark ettiğime göre dağınıklıkları ve karışıklığı düzenlenmiş. • Kod yazım editörü çok iyi derecede geliştirirmiş. • Sharepoint kullanıcıları için yeni işlevsellikler eklendi. • En çok beğendiğim yanı ara yüzü gerçekten çok hoş ve gözü yormuyor. • Server Explorer ile sharepoint sitelerini daha kolay bir şekilde gezebiliyoruz. • Diğer sürümlerinde olduğu gibi uygulamalarımızı derleyebiliyoruz ama bu sürümünde uygulama derleme hızı gerçekten arttırırmış. • C++ programcıları için daha rahat bir geliştirme ortamı sunulmuş. • C++ diline daha çok destek sağlanmış. • Windows 7 işletim sistemi için çok rahat uygulama geliştirebiliyoruz. • Yüksek standartlarda uyumlu javascript ve intellisense motoru dâhil edilmiş. • Şirketler için geliştirme daha üretken ve verimli bir hale getirirmiş. • Silverlight ile tam bir etkileşim sağlanmış. • Windows Azure araçları Visual Studio 2010 ile hazır hale getirirmiş. • Debug metotları, bulut platformları için oldukça kolay bir hale getirirmiş. • Web geliştirme araçlarında ileri seviye işler yapılmış durumda. • C# ve Vb.Net proje şablonları bulut hizmetler oluşturmaya mevcut hala getirirmiş. • HTML ve script’ler için snippets özelliği eklenmiş. • Team System 2010 ile mimarlara, geliştiricilere ve proje yöneticilerine test de dahil olmak üzere bir proje üzerinde herkes için yeni özellikler getirirmiş. • Daha çok veritabanı desteliyor. Microsoft SQL Server,IBM Db2, veri tabanlarının kullanımı mevcuttu ek olarak Oracle desteği eklenmiş. Windows, Linux veya Unix platformlarında db2 ile çevrimdışı tasarımı geliştirmesi test ve değişim yönetimi geliştirmeyi Visual Studio Team System 2010 sürümünü kullanarak çalışan bir veritabanı şeması sağlayıcı olan database schema provider (dsp)’yi destekleyeceği taahhüt edildi. Birazda Silverlight kısmından bahsedelim.
• Preview’den design’a geçiş yapabildik. Yani Visual Studio 2010 üzerinden görsel ara yüzü kullanarak tasarım yapabiliyoruz. • Visual Studio 2008’de karşılaştığımız Silverlight 3 kurdum artık Silverlight 2 uygulaması geliştiremiyorum derdi bitti. Silverlight uygulamanızı açarken Silverlight 3 mü yoksa Silverlight 2 uygulaması mı geliştirmek istediğiniz soruluyor. Bunun yanında çalıştığımız proje üzerinde de sürüm değişikliği yapabiliyorsunuz (eğer sürüm düşürecekseniz kodlarınızın Silverlight 2 ile uyumlu olmasına dikkat ediniz. • Geliştirilmiş kullanıcı deneyimi ara yüzü; çok daha doğal bir kullanıcı deneyimi sunuyor. Dağınıklıkları ve karışıklığı düzenlenmiş. Editor ve diğerlerine göre çok fazla ilerlemiş. Nesnelerimizdeki kaymalar için net bir destek söz konusu ve feedbackler için güzel bir sistem düşünülmüş. Kaynak olarak MSDN’den faydalandım ve kendi tecrübelerimi de kullandım. Gerçekten birçok yazılım geliştirme aracı kullandım hiçbiri Visual Studio kadar kaliteli ve kullanıcı dostu bir yazılım geliştirme ortamı sağlamıyordu. C# ile proje geliştirmeyi bir yandan da Visual Studio sayesinde C# projeleri geliştirmeyi çok seviyorum. Sadece C# projeleri değil vb.net,asp.net,c++,j# projeleri de geliştiriliyor. Esen Kalın…
En çok virüs bulaşan ülke Türkiye!


Microsoft tarafından ilk kez Türkçe yayınlanan Güvenlik İstihbarat Raporu'nun sekizinci sürümü(SIRv8) sonuçlarına göre Türkiye, bilgisayarlara virüs bulaşma yoğunluğu açısından dünyada ilk sırada yer alıyor. Raporu göre 2009'un ikinci yarısında Türkiye'de her bin bilgisayardan 20'sine tehlikeli virüs bulaştı. Raporda, kişisel bilgisayarları ve bilgi güvenliğini tehdit eden ataklara dikkat çekilirken, organize siber suçluların geliştirdiği yeni yöntemler hakkında çarpıcı bilgiler de yer alıyor. Araştırmanın çarpıcı bulgularına göre virüs bulaşma olasılığı açısından Microsoft'un yeni nesil işletim sistemi Windows 7, Windows XP'ye oranla iki kat daha güvenli olarak ortaya çıktı. Microsoft yetkilileri, zararlı yazılımlara, virüslere, e-posta şifresi çalınmalarına karşı daha fazla bilinçlenme çağrısı yaparken, sürekli güncellemenin de çok önemli bir önlem olduğuna dikkat çekiyorlar. Araştırma "Trojan horse" olarak adlandırılan Truva Atı virüsünün yanı sıra, solucanların, reklam yazılımlarının, casus ve parola çalan yazılımların en büyük tehditleri oluşturduğunu ortaya çıkardı. -26 ÜLKEDE 500 MİLYONU AŞKIN BİLGİSAYAR VE 300 MİLYONU AŞKIN E-MAİL ADRESİ TARANDI Dünya genelinde 26 ülkeden 500 milyonu aşkın sayıda bilgisayardan derlenen ve web ortamında milyarlarca sayfayı, 300 milyonu aşkın hotmail adresini kapsayan verilerle hazırlanan rapor, 2009 yılının ikinci yarısında ortaya çıkan küresel çevrimiçi tehditlerin ayrıntılı analizini sunuyor. Bu arada SIRv8 raporunun Temel Bulgular bölümü ilk kez Türkçe olarak yayınlandı. Bilgisayar güvenliği açısından yapılan bir değerlendirmeye göre geçen yılın ikinci yarısında Türkiye'de her bin bilgisayardan 20'sine virüs bulaştı. Türkiye binde 20 (yüzde 0,20) oranı ile değerlendirmeye katılan 26 ülke arasında ilk sırada yer alıyor. Türkiye'yi Brezilya ve İspanya izliyor. Microsoft Güvenlik İstihbarat Raporu'na göre Türkiye zararlı kodların bilgisayarlara bulaşma oranında başı çekmekle birlikte olumlu gelişmeler de yaşıyor. Örneğin, geçen yılın ilk yarısında 1 milyon 161 bin bilgisayar zararlı kodlardan temizlenirken, ikinci yarıda bu oran yüzde 26,2 oranında gerileyerek temizlenen bilgisayar sayısı 857 bine düştü. Bu nedenle Türkiye zararlı koddan temizlenen bilgisayar sayısında azalma açısından da ilk sırada yer alıyor. Microsoft'un kötü amaçlı ve sahte güvenlik yazılımlarına karşı geliştirdiği güvenlik ürünleri 2009'un ilk yarısında dünya çapında 5.3 milyon bilgisayarı temizlerken, yılın ikinci yarısında bu sayı artarak 7.8 milyona yükseldi.Win32/fakeXPA isimli sahte güvenlik yazılımı Microsoft'un dünyada saptadığı en yaygın tehditlerden biri olurken, Microsoft tüketicileri sahte güvenlik yazılımlarına karşı bilinçlendirmek için tüketici odaklı üç yeni video hazırlayarak www.microsoft.com/protect adresine koydu. -"MICROSOFT: DAHA GÜVENLİ BİLGİSAYARLAR İÇİN ÇALIŞIYORUZ"- Microsoft Güvenlik İstihbarat Raporu, siber suçluların geliştirdikleri yeni taktikler ve kötü niyetli yazılımlara ekledikleri özellikler ile hedefledikleri kişi ve gruplara zarar vermeye devam ettiğini gösteriyor. Microsoft Türkiye Sunucu ve Araçları Ürün Müdürü Selma Karaca, Güvenlik İstihbarat Raporu'nun özellikle bilgi güvenliğine yatırım yapan yöneticiler için önemli bilgilere sahip olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Güvenli bir bilgisayar ortamı sunmayı hedefleyen Microsoft, yaptığı düzenli yatırımlarla bireylerin ve kurumların internet deneyimini zenginleştirme çabasında. Microsoft'un her altı ayda bir düzenli olarak yayınlamış olduğu Güvenlik İstihbaratı Raporu, bulguları itibarıyla bilişim endüstrisine yol gösterdiği gibi müşterilerimizi ve iş ortaklarımızı da mevcut riskler ve siber suç yönelimleri konusunda derinlemesine aydınlatıyor. Microsoft, Windows 7 işletim sistemi ve devamında Microsoft Security Essentials, güvenlik yazılımlarıyla son kullanıcı cephesindeki koruma duvarını daha da yükseltmiş bulunuyor. Araştırma sonuçları da Windows 7'nin diğer sürümlere göre güvenlik açısından çok önemli artılara sahip olduğunu gösteriyor. SIRv8 ayrıca bir başka gerçekliğe de işaret ediyor. Saldırılara yol açan bot'lar ve casus yazılım kodları, siber suçun organize niteliğinin yanı sıra, artık lisanssız ve kopya ürünlere gizlenmiş olarak geliyor. Güncellenmeyen ve desteklenmeyen yazılımlar bu açıdan kurumların sistem ve bilgi güvenliğine büyük bir tehdit oluşturuyor." Rapor sonuçlarını değerlendiren Selma Karaca, kurumsal bilgisayar ağları, özellikle bilgisayar sistemlerine yayılma eğilimi gösteren solucan kodların saldırısı altındayken, ev kullanıcılarının ise web ortamından kaynaklanan zararlı yazılım kodları ile sanal topluluk ortamlarından kaynaklanan sosyal mühendislik girişimlerinin tehdidi altında olduğunu gösterdiğini söyledi. Karaca örnek olarak da, e-posta ortamında "419" adıyla bilinen ve e-posta mesajları yoluyla bireylerden para sızdırmaya yönelik dolandırıcılık girişimleri ve yasal güvenlik yazılımı gibi sunulan bir uygulamanın, kullanıcıları etkilemeye ve zarara uğratmaya devam etiğine dikkat çekti. -CASUS KOD YAZARLARINA DİKKAT- SIRv8 raporu, siber suçluların kötü amaçlı çevrimiçi yazılımları artık en yüksek zararı sağlayabilmek için bazı "kit"lerin içine koyduğunu gösteriyor. Örneğin, Eleonore adını taşıyan ve web tarayıcılarda açık arama kiti, bilgisayarda yüklü olan farklı markaların web tarayıcıları ve popüler yazılımları düzenli olarak tarayarak zayıf noktalarını araştırıyor. Aynı normal yazılımlarda olduğu gibi bu tip casus kod yazılım kit'leri de sistemde keşfedilene kadar, uygulanabilirlik, gizlilik, devamlılık ve araştırma özellikleri itibarıyla sahipleri tarafından güncellenebiliyor. Microsoft Güvenlik İstihbarat Raporu'na göre, saldırganların giderek daha örgütlü çalıştıklarını da belgeliyor. Örneğin, casus kod yazarları nadiren atakları kendi başlarına gerçekleştiriyorlar. Tam tersine ürettikleri virüsleri ve yazılım kodlarını, diğer organize suç örgütleriyle online kara borsada değiş tokuş ediyorlar, botnet saldırıları için aralarında gerekli erişim ortamlarının pazarlığını yapıyorlar. Profesyonel siber suç örgütleri gerek spam yaparak, gerekse casus yazılım kodlarının dünya üzerinde dış tehditlere açık bilgisayarlara yayılması için internet üzerinde oluşturdukları kötü amaçlı ağlar üzerinden son derece organize çalışıyorlar. Raporda, siber suç örgütlerinin amaçlarına ulaşmak için sık kullandıkları yöntemlerden birinin de güncellenmeyen ve desteklenmeyen bilgisayarlara atak düzenlemek olduğu belirtilerken, bilişim endüstrisinin sistem ve yazılım açıklarını azaltmaya yönelik çabalarının bu tehditleri adım adım ortadan kaldırdığına işaret ediyor. -ÇALINMA, FLASH DİSKLERİN KAYBOLMASI ÖNEMLİ RİSK Microsoft Güvenlik İstihbaratı Raporu'nun sekizinci sürümü bireylerin ihmalinden kaynaklanan bazı hataların ciddi sonuçlara yol açtığını ortaya koydu. Bilgisayarların unutulması, çalınması veya flash bellek gibi bilgi içeren bileşenlerin kaybolması, zararlı kodların yayılması için bir vasıta oluşturuyor. Microsoft Türkiye Sunucu ve Araçları Ürün Müdürü Selma Karaca, bu nedenle insan dikkatsizliğine karşı Windows BitLocker Sürücü Şifreleme gibi teknolojilerle desteklenmiş koruma önlemlerinin kaçınılmaz hale geldiğini, BT profesyonellerinin sistemlerde gedik açmayı hedefleyen girişimleri, bu teknolojilerin desteğini alan güçlü kurumsal stratejilerle başından önleyebileceklerini vurguladı. Karaca, Microsoft'un kullanıcılarına ücretsiz olarak sunduğu ve işletim sistemi çekirdeğiyle bire bir uyumlu olan casus kod önleyici yazılımı Microsoft Security Essentials'ın, virüsleri, zararlı yazılım kodlarını ve kötü amaçlı atakları bilgisayarlardan uzak tuttuğunu hatırlattı. İlk kez Türkçe versiyonu da yayınlanan güvenlik raporunun tümüne www.microsoft.com/sir adresinden ulaşabiliyor
arayış+ buluş+paylaşım+yanılgı=HaYaT


Her buluş bir arayışın sonucunda olmasa da buluşlar bazen kendiliğinden de olsa... bulmanın altında yatan kelime aramaktır... aradığını bilmesende bulduğunda bunun aradığın sey olduğunu anlayabılırsın... ve ona bir anlam yüklemek ancak o zaman mantıklı olacaktır. sonra bunun yeni bir sey oldugunu dusundugunden bunu baskalarının da bılmesını ıstersın.. ve gereklı yada gereksiz olarak da algılansa da bu bilgiyi aktarma yoluyla baskalarıyla paylasırsın onlarda baskalarıyla.... bu da olağan bir süreci başlatacaktır. kimileri bu süreçte iletim mekanizmasının içinde olduklarının bile farkında olmadan bunu yaparlar.kimileri ise bilinçli bir biçimde.. ve her arayış bir paylaşımı doğurur. bence... bunu maddesel olarak, somut sonuçlar dogurabılen olgulara da soyut olgulara da bağlayabiliriz... eksik buluş eksık arayıştan kaynaklanmaz belki ama eksik buluş eksik paylaşıma neden olur. bu da paylaşım sırasında ınsanların ne kadar hata yapabildiklerini bize gösterir.. nitekim günlük hayatta da böyledir. bir söz söylersiniz cok bilindik de olabılır bu, ama bunu bir baskasından duydugunuzda soledıgınız an ve soyledıgınız kısının bu sekılde algılayıp baskasına nasıl bu sekılde ıletebıldıgıne yada sızı nasıl bu sekılde anlamadıgına anlam vermenız bu noktada ımkansızlasır... hayatın basından beri bır surec olarak dusundugumuzde arayış-buluş-paylaşım sıralaması degısır. arayış-paylaşım-buluş haline dönüşebilir... ve bana göre hayatta once arayışlarınız sonra paylasımlarınız gelır sonra buluşlarınız gelir ...bulduğunuzu sandıklarınız.. ve zaman zaman buldugunuzu sandıklarınız da degısıme ugramak zorunda kalır sürecın ıcerısıne yanılgılarınızı da katmak cogu zaman yerlı ve kararında bır seçim olacaktır.. yanılgılarınız artıkkça paylaşımlarınız azalacak ama arayışlarınız artacaktır buda daha cok buluşa neden olacaktir.... paylaşımların azalması, arayışlarınızın artmasına ve yeni seyler dusunmenıze yenı seyler uretmenıze ımkan saglıyorsa bu kötü bir sonuç olmadıgından sizi mutlu etmesi gerekir. ama nedense paylaşımın azalması yanılgılların artması nedenıyle oldugundan ınsanı umutsuz hale getırebılır.. nitekim bunu zaman zaman yasıyorum... HaYaT.....
Adsl bağlantınız sık kopuyorsa Sinyal düşük geliyorsa bunlara dikkat !!


Adsl modemlerinizde kopma sorunları download sorunları yaşıyorsanız hattınızda sinyal zayıflaması veya parazit olabilir. Bunu adsl modeminizin ADSL MENÜSÜNDE bazı değerlere bakarak tespit edebilirsiniz . Şimdi bu değerlere ve açıklamalarına bakalım: SNR Sınırı (dB):Sinyal Gürültü Oranı.: YÜKSEK İYİ Basitçe Gürültü Değeri Sinyal değerine bölünür. Bir sabit bağlantı için yüksek SNR gerekir. Genel olarak gürültü oranı daha yüksek bir sinyalde daha az hatalar oluşacaktır. Şöyle düşünün ne kadar çok bağırırsanız sesiniz o kadar çok duyulur. * 6bB . veya altı = Kötü senkronizasyon (modem adsl ışık sabitlenmemesi) ve sık sık bağlantı kesintileri yaşayacaksınız * 7dB -10dB . = Az kötü sinyalizasyon için fazla yer bırakmaz. * 11dB -20dB . = İyi çok az veya hiç kopukluk sorunları olmaz. * 20dB - 28dB . = Mükemmel * 29dB . veya üstü = Üstün Line Attenuation (Hat Zayıflaması) (dB): DÜŞÜK İYİ Mesafe üzerinden sinyal kaybıdır. yani santralden giriş sinyalinizin evdeki modemden çıkış sinyalinden çıkarılmasıdır. Yani fark ne kadar az olursa o kadar iyidir Ne yazık ki* dB kaybı sadece mesafeye bağlı değildir . Ayrıca kablo tipi ve gauge ( hangi kablo uzunluğu üzerinde değişiklik ) kabloya * sayısı ve konumu diğer bağlantı noktalarına bağlıdır. * 20bB . ve üstü= Üstün * 20dB -30dB . = Mükemmel * 30dB - 40dB . = Çok İyi * 40dB - 50dB . = İyi * 50dB - 60dB . = Zayıf bağlantı sorunları yaşayabilirsiniz * 60dB . ve üzeri= Kötü bağlantı sorunları yaşayacaksınız Line zayıflama da hızınızı etkiler. * 75 dB +: geniş bant için iyi değil * 60-75 dB : max 512Kbps hız veya bağlantı kopar * 43- 60dB : 1Mbps max hız * 0- 42dB : 2Mbps ve üzeri kadar hızlı Hat kalite ölçümü için Telekom'u nasıl ikna edersiniz: Bu değerleri bilirseniz telekomu hat kalite ölçümü için ikna edebilirsiniz. Telekomun elinde* üzerinde lcd display olan portatif (ama biraz hantal) bir cihaz vardır. Bununla apartman girişindeki sinyali ölçtürdüğünüzde ve evinizdeki değerle karşılaştırdığınızda arada fark varsa eve gelen telefon hattınızda* splitterinizde ve telefon bağlantı noktalarınızda (bantla yapıştırma* kutusuz birleştirme gibi hatalar) problem olabilir. Apartman girişi değerleri kötüyse telekom size bağlı dolaptan paraziti düşük değerleri iyi bir hatta yönlendirme yapabilir. Snr marginin 6 db'e düşmesi demek* modemin hattaki ekstra parazitlere olan toleransının da azalmış olması demektir. Dolayısı ile en ufak bir elektriksel parazitte hat kesilebilir* yeniden santralle resync yapmak zorunda kalabilir. Ayrıca hattaki her 2 bit’lik hız artışında SNR MARGIN 6 db düşmek durumundadır.